| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | veteriner hekim | vet i. | ||
|
The vet is in the front line of surveillance for indigenous and exotic diseases. Veteriner hekim, yerli ve egzotik hastalıkların gözetiminde ön saflarda yer almaktadır. More Sentences |
||||
| Genel | veteriner hekim | veterinarian [us] i. | ||
|
Unfortunately, the same cannot be said of all German veterinarians. Ne yazık ki aynı şey tüm Alman veteriner hekimler için söylenemez. More Sentences |
||||
| Genel | veteriner hekim | veterinary surgeon i. | ||
| Genel | veteriner hekim | veterinary physician i. | ||
| Genel | veteriner hekim | veterinary surgeon [uk] i. | ||
| Genel | veteriner hekim | doctor [us/canada] i. | ||
| Genel | veteriner hekim | vs (veterinary surgeon) kısalt. | ||
| Veterinary | ||||
| Veterinerlik | veteriner hekim | veterinarian i. | ||
| Veterinerlik | veteriner hekim | vmd (veterinariae medicinae doctor) kısalt. | ||
| Archaic | ||||
| Eski Kullanım | veteriner hekim | horseleech i. | ||
| Eski Kullanım | veteriner hekim | horse-leech i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | hekim, diş hekimi, cerrah veya veteriner gibi doktorluk yetkisi bulunan kimse | medical practitioner i. |
| Veterinary | ||
| Veterinerlik | klinisyen veteriner hekim | veterinary practitioner i. |
| Veterinerlik | veteriner hekim muayenehanesi | veterinary office i. |
| Veterinerlik | veteriner hekim muayenehanesi | vet's office i. |
| Veterinerlik | veteriner hekim muayenehanesi | veterinary examination room i. |
